24 Mayıs 2009 Pazar

In Bruges (2008)


Posterler çok güzeldi, aralarından seçim yapamadım. :]

1940 doğumlu, genç İngiliz Martin McDonagh'ın, Oskarlı kısa filmi Six Shooter'dan sonra insanlığa hediye ettiği uzun metrajlı film. Aynı anlamda, bu film McDonagh'ın ilk uzun metrajlı filmi oluyor.

Dün filmin afişini görür görmez, nedense filmi izlemek istedim. Oysa yönetmenini tanımıyordum, kısa filmi Six Shooter'ı da izlememiştim. Ayrıca Colin Farell'e karşı, her ne kadar iyi bi' oyuncu olduğunu kabul etsem de, en ufak bi' sempati beslemiyordum. Belki de filmin adının, turizm şirketlerinin kataloglarında sıkça gördüğüm şehirlerden birini içinde barındırmasıydı sebep. Belirtmek lazım, sebebiniz buysa, iyisinden seçmişsiniz.

Nitekim bu filmi görmek bi' ayrıcalıktır. Tüm samimiyetimle söylüyorum, "geçen sene çekilmiş en iyi 5 filmden biri" diyebilirim. Düz ve basit ve belkide dünyada hergün benzerleri onlarca defa gerçekleşen bi' suç hikayesinin komedi ve dram temalarıyla yoğurularak önünüze servis edildiğini düşünün. Ve tüm bu güzelliklerin, enfes bi' şehir mimarisine sahip Brugge'de, harikulade müzikler eşliğinde seyredebileceğinizi düşleyin. Ayrıca insanlığın ne kadar iğrençleştiğini, iyi bi' film-noir ile tasdikleyin.

Oyuncu kadrosu da çok iyi seçilmiş. Başrolde Colin Farell var. "Acıların çocuğu Emrah'ı oynuyor." desem yeridir. Karakterinin kaşlar tıpkı Emrahınkiler gibi fakat gelin görün ki bu Emrah değil, Ray. O'nun yanındaki "Ken" adlı karakteri canlandıran ise üstadlardan; Brendan Gleeson. Kendisi enfes bi' oyuncu. Biraz hafızamızı zorlayarak, kendisini yönetmenin kısa filminde de boy göstermiş. O filmi de izlemek ve başka bi' postta değinmek lazım. Neyse. 3. isim ise Ralph Fiennes. O'nu da sanırım, Kate Winslet'in The Reader filminden hatırlıyorum. Emin değilim ama öyleydi sanki. O da iyi oyuncu. Burada "ilkeleri olan kötü adam"'ı oynuyor ve sonunda pisi pisine kendisini öldürüyor. Ayrıca kendisi Schindler's List filminin de yardımcı erkek rolünü üstlenmişti. Atlamamak lazım. Son olarak da değineceğim, bu 3 oyuncunun yanına şekerlik niyetine konulan Clémence Poésy var. Anladığım kadarıyla dünyanın en güzel gülen kadını olan Poésy, filmde uyuşturucu kaçakcısı Chloë'ü canlandırmış. Renk getirmi.

Ağlayabilirsiniz de, "demedi." demeyin. ;)











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.