15 Mayıs 2009 Cuma

Gran Torino (2008)

Clint Eastwood, tanımayanımız yok. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden olan, 1966 yapımı Il buono, il brutto, il cattivo. filminin başrol oyuncusu. Ayrıca kendisini 4 Oskar aldığı, 1992'de yönettiği Unforgiven filminde başrol oyuncusu olarak da hatırlayabilirsiniz. Saymakla bitiremem. Hilary SwankMillion Dollar Baby ve Angelina Jolieli Changeling'i de yöneten adam. İşte Gran Torino da IMDb oylama sistemine ve sinema otoritelerinin bir çoğuna göre Clint Eastwood'un yönettiği en iyi film. (Bana göre öyle değil, o ayrı...)

Senaryo ve yönetmen konusunda çok başarılı bi' yapım. "Yiğidi vur, hakkını ver." demişler. Hakikatten öyle. Bu adam sinema konusunu iyi biliyor. Lafım yok. Fakat bu filmi olmamış. Neden mi? Çünkü tam bi' Hollywood işi olmuş. 68 yaşına gelmiş ve ömrünün hemen hemen hepsini sinema için harcamış bi' adam için, seyircinin nabzına göre şerbet vermek zor olmasa gerek. "İzleyici ne ister, ben de onu veririm." mantığı taşıyan bi' hikaye. Dave Johannson diye bi' adamın hikayesi, Nick Schenk senaryolaştırmış. Kore - Amerika savaşı gazisi, huysuz bi' ihtiyarın, ömrü boyunca taşıdığı faşizan duyguları bi' kenara bırakıp, ölümüne doğru insanlaşmasını ve çevresine faydalı olmaya çalışmasını anlatıyor. Aslında hikaye güzel. Fakat çok fazla propaganda amaçlı öğeler içeriyor. Filmin adı bile, filmin içerisine yerleştirilmiş, huysuz ihtiyarın el sürdürtmediği Amerikan aracından geliyor. İşte bunun gibi onlarca ayrıntı var.

Kısacası sıkıcı bi' film değil.

NOT; Rocky serisinin son filminde Rocky Ağa'nın manitasını canlandıran bayan da bu filmde yer almış. Geraldine Hughes.
NOT2; Clint Eastwood'a hayran olmamak elde değil. Bu yaşta, bu fizik. Bu performans.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.