Oyun ve bu filmin çıkışına sebep olan "Kolleksiyoncu" adlı belgeselleri yönetmiş Pelin Esmer'in yazdığı ve yönettiği, yine aynı belgeselin başrol oyuncusunun da başrolünü oynadığı bir film. Film, film değil de gerçek olsun diye yapılmış ki başrolündeki 83 yaşındaki Mithat Esmer, hikayenin gerçek yaşamdaki başrol oyuncusunun da ta kendisi. Müthiş bir oyuncu diyemeyiz belki ama gerçek bir oyuncu gibi durmuş. Zaten kendisi, yönetmen Pelin Esmer'in amcası oluyormuş. Bu da demek oluyor ki filmde Mithat Esmer'i arayan en son kişi de Pelin Esmer oluyor. :). Neyse, işte, dediğim gibi; Gerçeklik en yüksek nokta da. Bu konuda Nejat İşler de Onlar'a aynı gerçeklik ile cevap verince muhteşem bir iş çıkmış. Pelin Esmer'in eli öpülür yani. Zaten film de tonca ödül almış. Beni pek de ilgilendirmiyor açıkcası. Daha dün Oscar'ın dağıtılmasının ardından, ben yine 11'e 10 kala'yı yazıyorum ve bundan da gayet memnunum.Kolleksiyonculuk zordur. Benim gibi bir sinema sevdalısı olmak bile, bir sinema arşivi yapabilmek için geçerli bir sebep olamayabilir bazen. Fakat Amerika'da elektronik mühendisliği okumuş ve Türk Polis Radyosu'nun kurucularından olan bir adamın, yaklaşık 70 yıldır hemen hemen her şeyin kolleksiyonunu yapması çok acayip.
Öldüğü zaman yakılması gerektiğini düşünmesiyle, inatçılığıyla sevilebilen acayip bir kolleksiyoncunun, acayip bir hikayesinin filmi. Herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
