6 Şubat 2009 Cuma

Scarecrow (1973)

Dost diye bi' şey var ya hani... Hani, yine bi' dostumun tabiriyle, aradaki dostluk bağının öldürücü derecede elastik olduğu ve bu elastik bağın birbirine sabitlediği iki adamı birbirlerinden ne kadar uzaklaşırlarsa uzaklaşsınlar, kısa bi' süre sonra eskisinden daha da yakınlaştırdığı dostluklardan. Hele ki bu tip bi' dostuluk, kibrit çöpü kadar değersiz bi' şeyin sebep olduğu bi' dostluk ise... Yara, yaralar. Yaralar. İşte bu düzlemdeki iki adamın filmi. Birisi için, her ne kadar gözlerinin içine bakarken olmasa da, bambaşka yerlerde, bambaşka mekanlarda ya da belki kendi kendine "O benim dostum." diyenler için enfes bi' film. Bi' de dosttan edinilen hayat derslerine önem verenler için... Belki dostuyla bir bütün olduğuna inanlar için... Ya da "O olmasaydı, bugün bu durumda olamayanlar için."... "Seninle her şeye varım, ölümüne varım!" diyebilenler için... Bazı bazı ütopik hayaller kuran fakat yine de bu hayallerden vazgeçmeyenler için... Böyle ağır bi' hikayenin, aslında çok gerçek fakat şemalen alışılmışın dışındaki iki karakterini canlandıran Gene Hackman ve Al Pacino'nun süper performanslarıyla büyüleyici bi' hal almış. "Sakın kaçırmayın." derim.

Ama bi' şey daha ekleyeyim, bi' kez olsun bi' dostunuz için ağladıysanız, sakın ola ki bu filmi izlemeyin. Yoksa çok yıpranırsınız. Ahmet Kaya ve Selda Bağcan'dan geliyor; Öyle bir yerdeyim ki.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.