16 Şubat 2009 Pazartesi

Papillon (1973)

Fransa'nin sömürgeci oldugu zamanlar kürek cezasina carptilrilmis; ama yillaar yillaaar sonra bir sekilde kacmayi basarmis bir abimizin(Henri Charriere) "lan ben hayat hikâyemi yazsam nasil da tutar hea" diyerek kaleme aldigi Papillon sonra film olarak da karsimiza cikmis. Arte diye bir kanal var (Fransiz-Alman), iyi ki var. Reklamsiz dünya klasikleri falan izleyebiliyorsunuz. Almanya'daysaniz kacirmayin derim. Araya Arte reklami da yaptigimiza göre devam edelim.

Dustin Hoffman'in izledigim en eski filmi. Steve McQueen de basrolde oynuyor.

Papillon gögsünde kelebek dövmesi olan bir herif. Pezevengin tekini(mesleki pezevenk) öldürdügü gerekcesiylen bunu kürek mahkumu yapiyollar. Fransa'nin sömürgesi olan tropik yere gönderiyorlar. Rezil ötesi kosullar. ama yaninda dega var... Dustin Hoffman oynuyor bunu. Dega'nin parasi var pulu var... Papillon'un da yüregi var, bilegi var...

İsin özü, Papillon olmasa dega kirk kere ölmüstü. Papillon'un tek hayali özgürlük. Geldigi ilk günden son güne özgürlük hayaliyle yanip tutusuyor. Basina gelen onca badireye ragmen, kacmaya inatla devam edisi de ilginctir. Özgür bir adam olarak ölmek istemektedir O...

Dega'nin ayaklari daha saglam basar yere. Parasi vardir. Karisina ve avukatina güvenmektedir.

İlk kacis girisimi basarisiz olur ve iki yil hücre cezasina carptirilir. Hücre cezasi esnasinda dega'nin ona yardim ettigi farkedilir (hindistan cevizi yollamistir ona) ve karanliga mahkum edilir... 6 ay boyunca karanlikta birakilir ve bir alti ay da acliktan ölmesi beklenir.. Ya da ismi söyleyecektir... İsmi söylemez...
İcerde böcekleri yiyerek falan beslenir. Onlardan bolca vardir iste...
Hücresi bes adimdir... Bes adimi volta atar durur...
Bir gün yerde sürünürken kendi islenen davasini görür,
Hakime "sucsuzum" demektedir... Hakimse "Evet, O pezevengi öldürmemis olabilirsin; ama bu sucsuz oldugun anlamina gelmez... Seni hayatini bosa harcamakla sucluyorum" der... "Suclu" diye bagirir Papillon...

Hücre cezasi, yani iki yil, bittikten sonra disariya cikar... Besinci adimdan sonraki altinci adimi sayar... Ataratmaz yere yikilir...

Geri döndügünde hemen ikinci kacis planini yaparlar ve bu basarili olur bir nevi. Bir süre Papillon özgürlügü tadar. Kizilderili kabilesi tarafindan el üstünde tutulur ve ona inciler hediye edilir... Bu kacis Dega'yi da son görüsü olmustur... Dega nerdedir, ne yapmaktadir, bilmemektedir. Kacislarina yardim eden bir de genc escinsel cocuk vardir...

Papillon tam özgür oldum diye sevinirken, rahibe'nin kadirsinasligi sayesinde hapsi boylar...
Bu seferkihücre cezasi bes yildir... Ciktiginda escinsel cocugu görür, o da ölmek üzeredir...
O'nu artik kürek cezasina degil de, bir adaya götürürler... Adanin etrafi köpekbaliklari ve de taslarla cevrilidir... Kacis imkansiz gibidir.
Orda Dega'yi görür Papillon. Dega'nin kendine güveninden kirinti kalmamistir... Dega artik o adada son günlerine kadar yasamak icin bulunmaktadir. Domuzlari, misirlari, havuclari ve domatesleriyle...

Dega'nin avukati ve karisi evlenmislerdir. bes kurus parasizdir...
Papillon'un kacis planlari yapmasi onu ürkütür aslinda.
O'nun istedigi adadaki evine bir veranda yapmaktir.

Papillon inatcidir, papillon özgür olacaktir...
Dega, O'na artik parasi olmadigini söylediginde "Paraya gerek yok. Sunu gördüm ki burda insan kendi özgürlügünü satin alamiyor" der.

Papillon, sonunda kacar bir cuval hindistan cevizinin üzerinde... İki günlük seyahati sonunda bir sehre varir ve orda özgür olarak yasar... O ölmeden de fransa kürek mahkumiyetini kaldirmis olur.

(lafmacun.org'daki entrymi kopyaladim konuyla alâkali.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.