6 Mayıs 2010 Perşembe

Los bastardos (2008)

Hayatımda izlediğim en garip, en kafa karıştırıcı film açılışıyla başladı. Sonra da 1:23 dakikalık film, sanki 3 saatlik hikayeymiş gibisine incik incik gösterilmeye devam etti. Yavaş yavaş... "Bu film bitmez ki böyle?" dediğim anda ani bir patlama yaşandı ve yönetmenin ne demek istediği alenen gözler önüne serildi.

Yine "Benim ırkım iyidir..." tarzı güdse de, öbür tarafta sanatsal fotoğraf kaygısı taşımaksızın, "Neyse o!" mücadelesinde çekilmiş. Bence tek eksiği, yönetmenin çekingenliği olmuş. Tabi belki de bu O'nun ilk filmlerinden biri olmasından kaynaklanabilir ama yine de zorla girdikleri evin sahibesine tecavüz eden adamı gösterirken, o kadının çıplak olması gerektiği gerçeğine de saygını göstereceksin bence. Yoksa Cannes film festivalinde gösterilmenin hiçbir anlamı yok yani... Yönetmen adamın, bir takım kalıpları kırabilmesi gerekiyor.

Çok iyi filmdi.

Sangre (2005) filmiyle şekil yapan, kendini gösteren 1979 doğumlu genç yönetmen Meksikalı Amat Escalante hem yazmış hem yönetmiş. Başrolleri Jesus Moises Rodriguez, Nina Zavarin ve Rubén Sosa paylaşmış.

Ama gerçekten çok acayip bir film olmuş, hem de çok...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.