Krzysztof Kieslowski

Bugün, ayıptır söylemesi, sevgili dostum HeSanal ile ufak bi' Kadıköy turu yaptım. Tabi O'nun gibi bi' adamla karşılıklı oturmuş, kumru yerken sinemadan konuşmamamız imkansızdı. Tabi laf lafı açtı. O beni yine bilim-kurgu filmlerini izlememem için ikna etmeye çalıştı. Ben O'na The Little Shop of Horrors, Secretary gibi filmleri ve Alfred Hitchcock'u ne kadar çok sevdiğimi falan anlattım. Sonra sohbet sohbeti açtı. Tam ben eve gitmek üzere, metrobüs'e doğru yönelirken, sevgili dostum HeSanal'ın "Gel bi' kitapcıya girelim, bi' şey soracağım. Gallordo diye bi' yönetmen mi, neydi lan? Hem filmlere de bakarız..." teklifine karşı gelemezdim. Gelmedim de. Dükkanda kaldığımız, yaklaşık, 30 dakikalık zaman zarfının topu topu 3-4 dakikası söz konusu yazarın kitabına ayrılmıştı. Geri kalan süreç ise CD kapaklarına bakıp, "Aa, sen bunu izledin mi?", "Moruk bu film harbiden bomba!" muhabbetiyle geçti... En sonunda, dükkandan çıkmadan hemen önce "KIRMIZI" isimli bi' DVD filmi dikkatimi çekti. Hemen ardından da "MAVİ" ve "BEYAZ". Daha sonra bu 3 filmin bi' 3leme olduğunu ve aynı adamın, yani Krzysztof Kieslowski'nin elinden çıktığını görmem ile filmleri izleme hevesimin tavan yapması bir oldu. :). Filmlerin orijinal adları; Trois couleurs: Rouge (1994), Trzy kolory: Bialy (1994), Trois couleurs: Bleu (1993)... DVD'lerin arkalarındaki yazıları üstünkörü inceleme fırsatı da buldum. Anladığım kadarıyla, 3 farklı kadının, 3 farklı ve ilginç hikayelerini anlatan bi' seri. Bence bi' göz atmak da fayda var.

Ha, ne diyorduk? Başlığa istinaden Krzysztof Kieslowski'den bahsetmemiz gerekiyordu sanırım. 1941 doğumlu, Polonya'lı bi' sinema adamı. Bi' dünya ödül almış. Şu IMDb destekli sayfadan inceleyebilirsiniz. Çektiği filmlerin senaryolarını, genelde, kardeşi Krzysztof Piesiewicz ile yazdığı biliniyor. Bugüne kadar 40 tane filmi yönetmiş, bizim dikkatimizi son 3'ü çekti. Normal tabi, insan Amerikan vatandaşı olamayagörsün...