19 Ocak 2010 Salı

Felon (2008)

Aslında bu film için herkes gibi "Amerika ve dünya üzerindeki hapishane kültürüne sağlam bi' eleştiri!!!" diyebilmeyi ben de çok isterdim ama gelin görün ki o mutlu son beni bu düşünceden bi' anda itiverdi. IMDb'den anladığım kadarıyla daha öncesinde Exit ve In The Shadows adlı 2 vasat film yönetmiş Ric Roman Waugh'ın 3. ve vasatı aşabilmiş nispeten başarılı ilk filmi diyebilirim. Ayrıca senaryosu da aynı kişiye ait. Hapishane temalı film sevenler için kaçırılmaz bi' nimet gibi gözükse de sene 2008'de hala daha Amerika'daki Siyah-Beyaz ayrımı ve faşizmden nemalanmaya çalışması en azından benim adıma mide bulandırıcı oldu. Her ne kadar hedeflediği mevzu nedeniyle bu kadar ciddi bi' iddiası bulunmasına rağmen ilk defa duyuyorsam, bunun sebebini de uzun uzun yazmaya gerek yoktur. Özellikle "Hapishaneden kaçış planı..." tadında fantastik hikayelere girmeksizin, olayın ve olaya dahil olanların psikolojik yanlarını, travmalarını incelemesi belki de bu kadar geri plana itilmesine sebep oldu.

Bence kadro olarak da fena değildi. Esas oğlan Stephen Dorff inceden vasatı aştı. Belki de O'nun performansını kurtaran, canlandırdığı karakterin hapishanede yaşadığı "İyi Adamdan - Vahşet Makinasına" dönüşümüydü. O'nun haricinde Marisol Nichols'ü çok beğendim, iyi oyuncuymuş da benim kendisinden haberim yokmuş. Val Kilmer fantastikti. Kiss Kiss Bang Bang'deki performansından sonra böyle bi' iş çıkartarak ne kadar devasa bi' oyuncu olduğunu bi' kere daha ispatlamış, "BABACAN ESKİ MAHKUM" rolündeydi ve mest etti. Bi' de O'ndan hariç, kötülerin en kötüsünü, Danny Samson adlı karakteri, canlandıran Chris Browning'in tartışılmaz bi' karizması vardı.

Şöyle noktalayayım; Düşünün ki büyük beklentiler içerisinde bi' restoranta gittiniz. Yemeğinizi söylediniz. Her şey mükemmel gidiyor. Muhteşem bi' T-Bone Steak ve yanında leziz bi' kırmızı şarapla müthiş bi' keyif yaparken tabağınızın kenarında bi' sinek kanadı görüyorsunuz. İşte o an karar sizde; Ya o sinek kanadını görmemezlikten gelip keyfinizin doruk noktalara çıkmasına izin vereceksiniz, ya da tüketici haklarınızı arkanıza alıp güzelim restoranın huzur dolu ortamında cıngar çıkartıp hakkınızı arayacak fakat bu arama işlemi esnasında keyfinizi kaybedeceksiniz...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.