"When There's No More Room In Hell, The Death Will Walk The Earth..."
Önemli Not; Bu film 1978 yılı yapımı Down of the Dead filminin Zack Snyder yorumudur.
Zack Snyder'i bilirsiniz. 300 ve Watchman filmlerinin yönetmeni. Bu filmde Sarah Polley ile çalışmış. Pek ünlü bi' oyuncu değil ama çok yetenekli. Sadece 1979 doğumlu olduğu için, ben kendisinden umutluyum. Yakın gelecekte çok iyi bi' projeyle karşımıza çıkacaktır.
Neyse, filme geçelim; Aslında bu gece neden bu filmi tercih ettim bilmiyorum. Listem kabarıktı. En azından 2004 yılında yeni versiyonu çekilmiş bi' film yerine, efsane olduğunu kanıtlamış olan 1078 versiyonunu izlemeyi yeğleyebilirdim. Fakat ne olduysa oldu, ben yeni versiyonunda karar kıldım. Belki de son günlerdeki geçmişe sünger çekme merakım yüzünden olabilir. :).
Şimdi peşin peşin belirtmek lazım. Bu film sıradan bi' zombi filmi değil. Ancak be ancak farklı, vizyon sahibi ve yenilikci bi' düşünce ürünü de değil. Bu filmi sıradan zombi filmlerinden ayıran tek özellik, diğer sıradan zombi filmlerinde bulunan bütün unsurları bünyesinde toplaması ve bu unsurları uzun uzun anlatarak 1 küsür saati doldurması. Bunun yanında filmin bi' gıcık olduğum yanı da, uzun bi' süre büyük bi' alışveriş merkezinde gelişen olayların ardından, karakterlerden birinin çıkıp da "Ya ben garajda 2 tane otobüs görmüştüm. Onlara atlayıp kaçalım buralardan..." mealinde bi' şeyler zırvalamasıydı.
Yoksa filmin iyi yanları da yok değildi.
Misal; Zombi makyajı. En azından daha önce izlediğim birçok zombi filmine göre daha başarılıydı. Tabi ki gerçek zombinin nasıl bi' şey olduğunu bilmiyoruz ama enfeksiyon tadı taşıyan bi' çalışma sunulmuştu. O açıdan fena değildi. Bi' hoşuma giden olayda, enfeksiyon kapmış hamile bi' kadının zombi bebek doğurmasıydı. Söz konusu bebeğin fotoğrafını da bu yazının alt tarafında bulabileceksiniz. O da müthiş bi' iş olmuş, "İncelemeden geçmeyin." derim.
Neticede, izleyecek film bulamadığınız dönemlere bi' nebze de olsa ilaç olabilecek bi' yapım. Tabi bu yorumları yapmadan önce 1978 versiyonunu da izlemek lazım ama siz yine de takılın. Fena değil.
Önemli Not; Bu film 1978 yılı yapımı Down of the Dead filminin Zack Snyder yorumudur.
Zack Snyder'i bilirsiniz. 300 ve Watchman filmlerinin yönetmeni. Bu filmde Sarah Polley ile çalışmış. Pek ünlü bi' oyuncu değil ama çok yetenekli. Sadece 1979 doğumlu olduğu için, ben kendisinden umutluyum. Yakın gelecekte çok iyi bi' projeyle karşımıza çıkacaktır.
Neyse, filme geçelim; Aslında bu gece neden bu filmi tercih ettim bilmiyorum. Listem kabarıktı. En azından 2004 yılında yeni versiyonu çekilmiş bi' film yerine, efsane olduğunu kanıtlamış olan 1078 versiyonunu izlemeyi yeğleyebilirdim. Fakat ne olduysa oldu, ben yeni versiyonunda karar kıldım. Belki de son günlerdeki geçmişe sünger çekme merakım yüzünden olabilir. :).
Şimdi peşin peşin belirtmek lazım. Bu film sıradan bi' zombi filmi değil. Ancak be ancak farklı, vizyon sahibi ve yenilikci bi' düşünce ürünü de değil. Bu filmi sıradan zombi filmlerinden ayıran tek özellik, diğer sıradan zombi filmlerinde bulunan bütün unsurları bünyesinde toplaması ve bu unsurları uzun uzun anlatarak 1 küsür saati doldurması. Bunun yanında filmin bi' gıcık olduğum yanı da, uzun bi' süre büyük bi' alışveriş merkezinde gelişen olayların ardından, karakterlerden birinin çıkıp da "Ya ben garajda 2 tane otobüs görmüştüm. Onlara atlayıp kaçalım buralardan..." mealinde bi' şeyler zırvalamasıydı.
Yoksa filmin iyi yanları da yok değildi.
Misal; Zombi makyajı. En azından daha önce izlediğim birçok zombi filmine göre daha başarılıydı. Tabi ki gerçek zombinin nasıl bi' şey olduğunu bilmiyoruz ama enfeksiyon tadı taşıyan bi' çalışma sunulmuştu. O açıdan fena değildi. Bi' hoşuma giden olayda, enfeksiyon kapmış hamile bi' kadının zombi bebek doğurmasıydı. Söz konusu bebeğin fotoğrafını da bu yazının alt tarafında bulabileceksiniz. O da müthiş bi' iş olmuş, "İncelemeden geçmeyin." derim.
Neticede, izleyecek film bulamadığınız dönemlere bi' nebze de olsa ilaç olabilecek bi' yapım. Tabi bu yorumları yapmadan önce 1978 versiyonunu da izlemek lazım ama siz yine de takılın. Fena değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.