24 Mart 2010 Çarşamba

The Boondock Saints II: All Saints Day (2009)

Noah 'Il Duce' MacManus: Someone's trying to call them out. You kill a priest. In a church. And make it look like it was them. Bring them back with a vengeance. Someone thinks it's really clever. Only one problem with this little plan.
Father Sibeal MacManus: What's that?
Noah 'Il Duce' MacManus: It worked.
Birincisi, yine Troy Duff imzalı olmak üzere, 1999 yılında seyirciyle buluşan "The Boondock Saints" filminin 2009 çıkışlı filmi. Bu efsanevi yapıma, en azından, uzak kaçmamış bir film olmuş ki bu bile "10 yıl sonra çekilen süper bir filmin 2.'si" şeklinde nitelendirerek "ne kadar iyi olabilir ki?" diye düşünmemle beraber, beklentilerimi olabildiğince aşağı çektiğim bu yapım için yeterliydi.

Yönetmen ve senarist az önce de belirttiğim üzere Troy Duff... Kendisinin özelliği, The Boondock Saints serisinden başka bir film çekmemiş olması. Bence enteresan bir ayrıntı. Bilinmesi gerekiyor.

Bir kere bu filmin yayınlanacağını ilk duyduğumda aklımdan geçirdiğim "Nasıl olacak ki? Tam 10 sene sonra yayınlanıyor. İzleyicinin kafasında filmle ilgili hiçbir şey yok. Yeni film biraz da ilk filmden bir şeyler anımsatmalı..." düşüncemin Troy Duff tarafından da benimsendiğini, filmdeki ilk filme bağlanan Flash Back olayıyla hatırlamam benim adıma güzel bir ayrıntıydı.

İlk filmden farklı olarak iki karakter daha eklenmiş. Birisi psikopat bir Meksikalı. Romeo. Tam sevilecek adam. Hafiften çatlak. İkincisi ise Julia Benz adlı afet-i devranın, hakkını da tam anlamıyla vererek, canlandırdığı ve bir nevi Paul Smecker'ın devamı niteliği taşıyan(-ki bu filmde ne yazık ki Paul Smecker'i aktif olarak izlemeyeceksiniz.), FBI Special Agent Eunice Bloom. Kendisi öyle bir performans sergilemiş ki kendi güzelliğinden ziyade, canlandırdığı karaktere aşık olmamak elde değil. İlk filmden kadroda olan fakat bu filmde ilk filme nazaran hiçe yakın roller alan iki kişinin yerlerini, bence, gayet iyi doldurmuşlar. Gelen gideni aratır, evet, fakat ben özellikle Gay bir dedektifin yerine yüksek seksapalite sahibi bir kadın olan FBI Ajanı Bloom'u tercih ederim. (Hüseyin, seni bilmiyorum...) Zaten geri kalan kadro da gayet başarılı bir performans ortaya koymuş. Beni bağlamaz. Benim gördüğüm ve ilk filmi hatırladığım kadarıyla da kardeşlerde de hiç değişiklik yok. En azından ikisi birbirlerinden ayırt edilebiliyorlar. Bu yanıyla da güzel. Her ne kadar birazcık(=10 yıl) yaşlanmış da olsalar, "Şehrin Azizleri Ruhunu" yaşatmayı başarmışlar. Bu anlamda çok başarılılar.

Filmin konusuna gelmeye gerek de yok sanki. "The Boondock Saints filminin devamı çekilirse yapılması gerekenler?" şeklinde atılmış altına yazılmış maddeler uygulanmış. Ayrıyetten de yukarı da çizilmiş karakterler eklenmiş, hepsi bu.

Kesinlikle izleyeceğinize eminim, o yüzden hiç tavsiye etmiyorum. :)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.