12 Ağustos 2009 Çarşamba

Sinemada Hafif Nostalji; 1987

Aklıma böyle bi' şey geldi. Merak yani, başka bi' şey değil. Acaba ben doğduğum sene, sinema dünyasında ne gibi hareketler olmuş. Ufaktan bi' araştırma yaptım. Yazıya da dökmek lazım sanki... Benim doğumum ve bunun sinema dünyasına etkileri, :P.

Bi' sıralamaya gidersek, Stanley Kubrick'in Full Metal Jacket adlı filmi aklımıza gelir heralde. Hala daha "Sinema tarihinin en iyi savaş filmi." olarak nitelendirilen ve bence de artık rutinleşmiş bi' konu üzerinden çıkan nadir işlerden biri olan bu film(Gerçi benzer bi' tip filmle Quentin Tarantino da geliyor. Bakalım O neler yapacak. Zira bugüne kadar hiçbir şekilde kendilerini savunamayan Naziler'e o kadar çok giydirdi ki Hollywood...), 87 yılına en büyük damgasını vuran şeylerden biriydi. Kubrick bu filmi Gustav Hasford adlı bi' yazarın romanından uyarlamıştı.

Biraz kişisel bi' yorum ama bence yine de o senenin filmi Full Metal Jacket'den ziyade, Scarface, Mission: Impossible ve Snake's Eyes filmlerinden tanıdığımız Brian De Palma'nın yönettiği ve de Robert De Niro'nun Al Capone'u canlandırdığı The Untouchables'dı. Untouchables, başrolünde Kevin Costner ve yardımcı erkek oyuncu rolünde Sean Connery (ki Connery filmdeki Jim Malone karakterini canlandırarak o güzel heykelcikten kapmıştı...), yine baba serisinin son filminde döktüren Andy Garcia gibi oyuncular ile büyük ses getirmiş ve o dönemin iki büyük mayfa karakteri oyuncularından biri olan Robert De Niro (diğerini dile getirmeye gerek var mı bilmiyorum...) ile tavan yapmıştı.

Tabi bu tip suç, cinayet, aksiyon, savaş filmleri yapılırken, bilim-kurgu cemaati boş durmadı. Hatta "boş durmadı" derken, bilim-kurgu'nun ciddi anlamda patlama yaptığı yıllardan biriydi belki de. Hatta biraz daha dikkatli incelenirse, az sonra sıralayacağım filmler itibariyle, günümüz bilim-kurgu sinemasına ciddi anlamda ilham olmuş olan bi' sene de diyebilirim. Bakın mesela; O sezon Arnold Schwarzenegger'li Predator, Mel Gibson'lu Lethal Weapon, Mel Brooks'lu Spaceballs (komik bi' şeydi bu sanki...) ve Peter Weller ile RoboCop efsaneler arasında girmişlerdi bile. Zaten bizim çocukluğumuz da, bu filmleri ağızlarımızdan salyalar akıta akıta seyretmekle geçmişti.

Peki ya 1987 yılı Akedemi ödülleri nasıldı?

En iyi film; Jeremy Thomas (The Last Emperor)
En iyi erkek oyuncu; Michael Douglas (Wall Street) [Rakipleri arasında Jack Nicholson da vardı.]
En iyi bayan oyuncu; Cher (Moonstruck)
En iyi yardımcı erkek oyuncu; Sean Connery (The Untouchables) [Rakipleri arasında Danzel Washington ve Morgan Freeman da vardı.]
En iyi yardımcı bayan oyuncu; Olympia Dukakis (Moonstruck)
En iyi yönetmen; Bernardo Bertolucci (The Last Emperor)
En iyi senaryo; John Patrick Shanley (Moonstruck)

...

E tamam heralde, bu saatte de bütün Oskar törenini buraya aktaracağımı düşünmüyorsunuzdur heralde. Müsadenizle uzun bi' günün yorgunluğunu atmak için yazımı burada, aynen bu biçimde sonlandırıyorum. Kusuruma bakmayın ve diğer nostaljik incelemelerimi bekleyin. Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.