12 Temmuz 2012 Perşembe

Following (1998)


"everyone has a box..."

Yazılarındaki karakterleri oluşturmak için fikir sahibi olma adına insanları takip etmeye başlayan fakat bir süre sonra bu alışkanlığı bir bağımlılığa dönüşen bir yazarın hikayesi. Takip ettiği kişilerden birisiyle tanışır ve dünyanın en garip hırsızlıklarına ortak olur. Olaylar gelişir ve karışır.

Nolan'ın ilk uzun metrajı. Enfes bir kurgu. Tuhaf sahne geçişleri. Garip, baş ağrıtan ama nedense film ile müthiş uyumlu olduğunu düşündüğüm müziklerle süperliğine süperlik katılan bir yapım. Ayrıca filmin, her şeyinin yanında bir de siyah beyaz olması ilginç. Hoş, Slamdance Film Festivali'nde "En iyi siyah-beyaz film" ödülü gibi bir ödül de almış. Benim aklıma ilk olarak, film-noir akımına bir gönderme, bir "I LOVE YOU FILM-NOIR" tadı olarak algıladım çünkü şu The Blonde karakterini oynayan Lucy Russell'in görüntüsü ve esas karakterimizin evinde, daktilosunun bulunduğu masanın hemen üzerinde bulunan ve bir film-noir eliti olan Some Like It Hot filminin başrol oyuncusu Marliyn Monroe fotoğrafı bana bu izlenimi verdi. Bence önemli bir ayrıntı. Eğer bu konuda fikir ya da bilgi sahibi olan varsa, bu postun altına yorum olarak bırakırsa sevinirim.

Ondan hariç, oyuncu kadrosu çok garipti. Yani bunu filmi izlerken de hissettim. Pek bilinmeyen, düz kişilerle yapılmış, enteresan olmuş. Daha sonra casti daha yakından incelediğimde bunu filmin Nolan'ın ilk uzun metrajı olmasına bağladım ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Zaten altta ayrıntıyla aktaracağım size, check it out yow!

Filmde dört ana karater vardı. Başlıyorum;
  1. "The Young Man" karakterini oynayan -karaktere gel...- Jeremy Theobald. Kaç doğumlu olduğunu bilmiyorum ama 1998 yılında çekilmiş filmdeki görüntüsü en en en ölü 25 yaşındaydı. Aslında 30 ama ben garanti olsun diye 25 diyorum ve şimdi bombaya bakın. Adamın, Following de dahil, oynadığı toplam film sayısı dört. Evet, yalnızca dört. Bunların 2 tanesi kısa film. Biri Following, diğeri de zaten yine Nolan'ın Batman Begins filmi. Onda da oynadığı rol, kısa filmlerindeki rollerinden daha kısa. :)
  2. "Cobb" karakterini oynayan Alex Haw. Filmin bombası. İnsanı hayretler içinde bırakan kişisi. Onun da yaşı hakkında bir bilgi yok ve yine benim görüşüm, o da bir Jeremy Theobald yaşlarında filandır. Onun IMDb sayfasını kurcaladığımızda hiçbir şey yok. Evet, yanlış duymadınız. Adamın sinemayla alakası, sadece bu film; Following... Öldü mü, kaldı mı bilmiyorum ama normalde böyle bir film patlatmış ve filmin de Joker'i olmuş bu adamın daha sonra sinema sektöründe gözükmemesi çok acı, hem de çok!
  3. "The Blonde" karakterini oynayan Lucy Russell. Bu da ilk deneyimini Following ile yapmış. Devamında da 18 filmde daha oynamış. Aralarında kısa metrajlar olmuş olabilir. :)
  4. "The Policman", John Nolan. Christopher Nolan'ın amcası. Bir söylentiye göre, Nolan'a sinemayı sevdiren adam. Eğer öyleyse iyi yapmış. Nolan da Ona güzel bir kıyak yapmış, ilk filminde, çok kısa yer alsa da, önemli bir karakteri canlandırtmış. Bu oyuncuların içinde zaten geçmişi ve geleceği olan bir John Nolan varmış zaten.
Yani demek istediğim, bu kadar anlatmaya çalıştığım şey, neredeyse sıfır bütçeyle çekilmiş -ne varsa bunlarda var zaten-, bu filmde, Christopher Nolan, ilk filmi olmasına rağmen büyük bir kumar oynamış ve kazanmıştır. Sonrası zaten malum. Yani The Prestige filmini izlemedim ama sohbetine ve tavsiyelerine çok güvendiğim sinemasever dostlarımın söylediklerine göre o da bir efsanedir. Böyle filmler yapabilen bir dehayı, Batman serisine ortak etmenin arkasındaki sır nedir, bunu düşündüm. Şahsi düşüncem, Nolan gibi sinema yapan bir adamın, böyle bir şeyi normal şartlarda yapmayacağıdır ama bu tarz delilerin de işi belli olmuyor tabi. Belki de "Gelmiş geçmiş en cins süper kahraman filmini yapma" amacıyla başladı o işe. Hatta işi yarıladı da, ne dersiniz? ;)

Not: Ayrıca bu filmi bu akşam bir kere daha izleyeceğim. Aslında ikinci sefer izledikten sonra, bu gece yazmayı planlamıştım çünkü film bittikten saatler sonra dahi düşündürmeyi ve yeni ayrıntılar keşfettirmeyi sağlıyor ama nedense son günlerde beni bir SS'ye yazma hevesi sardı. O yüzden dayanamadım, salladım zarları. :))






2 yorum:

  1. Bir şey daha ekleyeceğim ama bunu yazıya değil, buraya yazacağım çünkü bu ayrıntıyı bu yazıyı yazdığım gün filmi tekrar izlerken ben değil, sinema zevkine çok güvendiğim bir arkadaşım gördü. Ne miydi o ayrıntı? "The Young Man" karakterinin evinin giriş kapısındaki Batman logosu. Evet, Christopher Nolan ve Batman. Sene 1998. Belki de 97, tam olarak ben de bilmiyorum. Neden mi? Bilmiyorum. Onu da siz araştırın. :)

    YanıtlaSil
  2. Yine bu konuyla alakalı bir de şöyle bir şey varmış: http://www.filmdetail.com/2010/08/13/batman-logos-in-early-christopher-nolan-films-memento-following/

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.