
Filmi, sırf Robert De Niro'nun oynamış olduğu 1 film daha izlemek için edinmiştim. Tabi kadroda Harvey Keitel'i de görmem de filmi edinmemin yan etkenlerinden biriydi. Sonra yine pişman olmadım, De Niro yine döktürmüş.
Ağır bi' film. Efsanevi The Godfather serisini hemen hemen hepimiz biliriz. Genel olarak "İşleyişinin çok ağır olmasından" şikayet edilir. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, bu filmi hiç izlemeyin derim. Tabi Robert De Niro'nun bu tip filmlere cuk oturmasını da hesaba katın yani, çok önemli bi' ayrıntı.
Hikaye için "MÜKEMMEL!!!" diyemeyecek olsam da, geçer not verebilirim. Pisliği anlatıyor. Sokaklardaki pisliği... Altlaşmanın en son raddesini dramatize etmiş, izleyiciye sunmuş. Sokakları ev bellemiş dostlar falan, dramatik bi' son. Bilindik bi' şey ama tadı biraz daha iyi sanki. Belki o bilindiklerin ilklerindendir. En nihayetinde 1973'de izleyici ile buluşmuş bi' film.
Son olarak değinmek istediğim, filmin kapağı. Bayıldım doğrusu... İyi bakan adama, filmi özetlemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.