18 Mart 2013 Pazartesi

Dial M for Murder (1954)


Yine cinayet meseleleri. Çok zeki insanlar, sarışın bir kadın ve esmer ama renkli gözlü adamlar. Bildiğimiz Alfred Hitchcock efsanesinin bir başka dalı bu. Yaklaşık 6-7 senedir ha izledim, ha izleyeceğim bir şekilde merak ettiğim ve bunun devamında dün değil evvelsi gün izlemeye karar verdim ama yine de bunu gerek aşırı derecede uykumun gelmesi, gerekse de şahsi farklı sebepler dolayısıyla artık bu sabaha kadar erteledim. Az önce de bitirdim. Sabah sabah. Mis gibi oldu zihnim açıldı.

1954 yılında, yani Rear Window adlı efsanevi filmle aynı yılda izleyiciye sunulmuş olmasıyla beraber aslında pek layığını bulamadığını söyleyebilirim. Film izlemeyi sevenler anlayacaktır, pek çok cinayet temalı filme ilham olmuş bir yapım. Zaten baktığınız zaman bırakın ilhamı, 1998 yılında çekilen Michael Douglas, Gwyneth Paltrow, Viggo Mortensen'li kadrolu A Perfect Murder filmi de bu filmden direkt uyarlanmış. Önce bir tiyatro oyunuymuş, sonra beyaz perdeye aktarılmış. Warner Bros işi.

Bir set fotoğrafı.
Enteresannnn...
Hikaye enfesti. Hem ana tema olarak çok başarılı hem de detaylarıyla da şahsen beni içine çekmeyi başardı. Hitchcock'u övmek de artık iyice iğrençleşti, biliyorum. Filmi sıradan bir polis memuru ile açıp, yine sıradan bir polis memuru ile kapatması, cameo'yu bir fotoğrafın içinde yapması, koskoca filmin hemen hemen tamamını bir apartman dairesinde geçirmesi(tıpkı bir üst paragrafta söylediğim gibi aynı sene çektiği Rear Window filminde olduğu gibi) filan, hep atladığım şeyler bunlar. Bunları fazla kafaya takmıyorum yani. :). Bu kadar muhteşem ve ayrıntılı tasarlanmış ve yine neredeyse tüm Alfred Hitchcock filmide olduğu gibi hemen hemen herkesin çok zeki insanlar olduğu, müthiş akıl oyunlarının döndüğü bu hikayeyi perdeye aktarmak her baba yiğitin harcı değil tabi. Evet; bazı eksiklikler, yanlışlar, gariplikler de yok değil. Yani bir polis dedektifinin yürütmekte olduğu bir soruşturma için yarın idam edilecek bir suçluyu hapishaneden çıkartabilecek kadar yetki sahibi olması, yine aynı polis dedektifinin şüphelendiği şahısların eşyalarını çalıp, bunları soruşturmaya dahil edebilmesi, iç işleri bakanıyla direkt bağlantılı olması vs. gibi genelde söz konusu polis memuru ile alakalı abartılı olaylar mevcuttu. Tabi bunların sebebi de filmde Grace Kelly'nin dışında bulunan herkesin, yani erkek karakterlerin hepsinin çok zeki olması gerektiği ile alakalıydı. Polis memurunu zeki göstermek için, bazı verilere ihtiyaç vardı, onlar sonuna kadar kullanıldı.

Her ne olursa olsun 1954 yılunda dahi bu tarz olayların yaşanmakta olduğunu ya da Alfred Hitchcock ve yine tıpkı Dial M for Murder filminde olduğu gibi yıllardır izlemek istediğim Wait Until Dark filminin senaristi Frederick Knott gibi adamlar tarafından da olsa hayal edilebilmekte olduğunu hissettirdiği için çok sevdim bu filmi. Tıpkı diğer Alfred Amca filmleri gibi.

Biraz da kadroya değimek lazım. O zamanlar oyuncular oyuncuydu. Başrolde Ray Milland vardı. Çirkin mi çirkin, meymenetsiz mi meymenetsiz bir adam ama şiir gibi bir oyuncu. Alfred Baba'nın da tarzına çok uygun bir yapısı olduğunu gözlemledim ama ufak bir araştırma sonucunda kendisinin usta ile bu filmden yaklaşık on sene önce başka bir filmde(Forever and a Day) ve yine bu filmden yaklaşık on sene sonra
A Home Away from Home (1963) adlı bir dizinin, Alfred Hitchcock'un da kendisi oynadığı "The Alfred Hitchcock Hour" adlı bölümünde boy göstermiş. Başka da bir işleri olmamış. Genelde çalıştığı oyuncular ile en az birkaç filmde çalışan Hoca'nın en efsaneleşmiş öğrencilerinden birisi de Grace Kelly. Bu film ile birlikte
Rear Window (1954), To Catch a Thief (1955) gibi en önemlilerinden iki Hitchcock filminde oynamıştı. (Hitchcock ile olmayan High Noon gibi efsanevi bir Western'de de yer aldı.). Bugünki kadın oyunculara da ilham verdiğini düşündüğüm, müthiş bir oyuncu. Yardımcı erkek oyuncular ise yine Hitchcock ile birlikte bu filmle beraber üç filmde yer almış olan (Saboteur (1942), Forever and a Day (1943)) Robert Cummings, hocanın sağlam fetişlerinden John Williams var. Bir de ne filmde, ne de Hitchcock işlerinde çok fazla yer bulamamış Anthony Dawson'u izlemek mümkün.

Sinema seven herkes izlesin.

Notlar:

1- Hizmetçinin adını da Alfred koymuş çakal, hehehe...
2- Alfred Hitchock Hoca'nın demokrat tavrı çok hoşuma gitti; http://www.imdb.com/title/tt0046912/trivia?tab=tr&item=tr1686601
3- Adam usta musta ama harbiden deli yahu; http://www.imdb.com/title/tt0046912/trivia?tab=tr&item=tr1686602



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.