1 Ekim 2011 Cumartesi

Mel Gibson #2


Sabah sabah aklıma Mel Gibson geldi. Braveheart'daki "FREEEDOOOOMMM!!" şeklindeki bağırışıyla olsun, Mad Max serisindeki karizmasıyla olsun, yönetmen koltuğundaki başarısıyla olsun gönlümüzü fetheden bu sinema insanı için "Nedir ya, nerede bu adam?" diye sordum kendime ve inceden bir araştırma yaptım. Adam uzun süredir sevenlerini tatmin edecek kadar ortalarda gözükmüyordu. Quentin Tarantino bile hemen hemen 2 yılda bir film çekerken, bu adam hiç piyasada yoktu. Bu kariyer düşüşünün sebebini anlamaya çalıştım. Birkaç Google sorgulaması ve kariyeri kronolojik olarak yorumlamanın ardından işi aslı ortaya çıktı. 

İnceledim. Üşenmedim inceledim yani. 2004 yılına kadar Oskar'dan Altın Küreye, MTV Film Ödülleri'nden tut, daha bir çok ödüle layık görülmüş(!) bu adam, nedense 2004 yılında yayınladığı The Passion of the Christ filminden sonra ne bir filmde rol alabilmiş, ne de adam akıllı bir film yönetebildi. Adeta tüm yapımcılar kendisinden kaçmışlar gibi. Bu tarihten sonra yönettiği Apocalypto adlı harika filmin ile başrolünü oynadığı Edge of Darkness filminin yapımcısı da kendisiydi.

Düşünün ki 2004 yılına kadar ortalama yılda 40 Milyon $ kazanan bir oyuncu, o tarihten itibaren hiçbir şey kazanamayan bir oyuncuya dönüşüyor. İlginç tabi. Peki neydi bu Passion of the Christ filminin söylediği şey?

Passion of the Christ filminin ana mesajı, tüm bu savaşların başlama sebebinin Yahudiler olduğunu anlatmasıydı aslında.

Bu da her şeyi açıklıyor gibi... Bir de Google araştırmam sırasında edindiğim iki link var. Onları da paylaşayım, hemen kapatıyorum.

"Mel Gibson'a Yahudi Ambargosu" başlıklı haber; http://goo.gl/4RLtO
"Mel Gibson Müslüman Oldu" başlıklı haber; http://goo.gl/6TQzy

İyi okumalar. Öpüldünüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için hiçbir engel teşkil etmez. Kelime doğrulama istemez, denetim beklemez. Öyle güzel bir yer burası.